BİR SEVGİLİYE

Ey aşkıyla Aşk'a aşık ettiren aşık, Ey sevgisiyle En Sevgili'yi sevdiren sevgili, Ey sıcak huzur

BAHARI GETİREN

Ey kalbimin ğöğü! Ey kalbimi kızıl bir sevdayla kuşatanım!

AYNADAKİ SEN

Oysa ne çok özlemiştim seni, bir bilsen yokluğundan utanırdın...

HEP BİR ARADA

Melekleri topladık diye tebessümle söylendi hep babacım...

EVLİLİK AŞKI ÖLDÜRMEZ OLDURUR

Kerem kendi suretini görmeden, sen artık aslına bürün demişler. Ferhat doğduğu gün, isim vermeden bu çocuk ne kadar şirin demişler.

31 Ara 2014

GÜZELLİKLER DOLSUN RUHUNUZA

Yarın inşallah Aydın'a yolcuyuz tekrardan. Çok önceden alınmış oldukça ekonomik biletlerden biri yani:) Bir gideyim de ballı tatlı şirinim yeğenimi Ahmet Akif'imi seveyim ya hu.
Çok özledim minikimi... Pır pır içim. Ne kadar seviliyormuş meğer... Dama atıldı herkesin pabucu:))





Alıp verebildiğimiz her nefes için 
Sevdiğimiz insanlar yanımızda olduğu için (Ki ne büyük servettir bu)
Güzellikleri paylaşabildiğimiz için
Sağlık ve sıhhatte olduğumuz için
Ve huzurla geçen günlerimiz için
Şükrü unutmadığımız, kötü durumlarda nefsimize yenik düşmediğimiz ve sabretmeyi bildiğimiz,
Hayırlı, mutlu
İç huzuru yakaladığımız ve yine sevdiğimiz bütün insanlarla birlikte geçen bir yıl  olsun inşallah 2015...


Yeter ki yüreğinden gelsin sesler.. Çünkü Allah her duayı dinler…
                                                                                Hz. Mevlana



29 Ara 2014

FİLM SEANSLARI




Yağmurlu bir İstanbul günü...Bugün pek bir şey yapasım gelmiyor. Yağmuru severim ama havanın böyle kapalı olması da bunaltır beni. Sadece sıcak bir kahve ya da çay eşliğinde bir şeyler okuma yağmuru izleme modumdayım. Hatta arka fonda  çalan müzik eşliğinde bu yazıyı yazıyor olmaktan keyif alıyorum. Böylesi bile güzel bir durum benim için şu an...

Sıcak evimde istediğim şekilde istediğimi yapıyor olmak güzel şey... Bir de sevdiklerimi arayıp seslerini duyunca bir de minik kuzucuk tatlı yeğenimin fotoğrafına bakıp sevince tamamlamış olacağım ruhumun güzel havasını:)



Neyse efendim geçelim geçtiğimiz hafta izlediğimiz film serilerimize:
Hobbit; İlk filmini nişanlıyken izlediğimiz Hobbit serisini bitirmiş bulunuyoruz..
Keyifle izledik biz son serisini de....

Evde sinema seanslarımız:



Öyle detaylara inip anlatmıyorum filmleri, diyeceğim şey, güzel yüksek oy almış beğenilmiş filmleri izliyoruz, siz de bir bakarsınız fragmanlarına, sevdiğiniz tarzlarsa sizlere de iyi seyirler:)
X-men Days Of Future Past; bu serinin özel bir izleyici, hayran kitlesi vardır illa ki, benim Biricik'im gibi mesela:)
Birlikte izledik, ben de sevdim... Bol aksiyon severlerin sıkılmadan izleyeceği güzel bir film.


Captain America Winter Soldier; Bu filmi de sıkılmadan izleyebilirsiniz.


Son olarak
How to train your dragon 2; Keyifle izleyeceğiniz tatlı bir animasyon film olmuş yine.
İlki de çok tatlıydı. Animasyon severler hoş bir vakit geçirebilir bu filmle:) İnsanın bir ejderha edinesi geliyor:)))


Herkese bol gülücüklü, mutlu ve huzurlu haftalar...

23 Ara 2014

HOŞ GELDİN KUZUCUK

Uzunca bir ara olmuş. Niyetim çok daha önceden yazmaktı ama hiç fırsat olmadı ani gelişen olaylardan dolayı... Yeğenim Ahmet Akif doğdu. Bugün doğması beklenen bıdık 12 aralıkta geldi dayanamayıp... Ben de biletimi geri çekip ertesi güne gittim hemen yanlarına. Aydın'da yaptı doğumu kardeşim...
Biraz ağır bir süreç geçirdi. Her şey normalken normal doğum diye içeri girip bir saat sonra bebek hala inmeyince aşağı, mecburen ameliyata alındı hemen... İki doğum şeklini de tattı kıyamam çok hırpalandı. O yüzden bir günü sarılık için olmakla birlikte 4 gün kaldı hastanede. Son iki gün ben kaldım yanlarında. Kaldığım ilk gece Akif, teyzesine hoş geldin gecesi yaparak hiç uyumadı:) O'nunla birlikte sabahladım. Esoşum'un ağrısı sızısı çoktu, uyanmasın diye ayakta kucağımda pışpışladım durdum minikimi.


Neyse ki atlattık zor dönemleri şimdi iyiler çok şükür.  O kadar minik o kadar güzel bir şey ki... Aşık oldum resmen... Kokusu, ipek gibi teni, çakmak çakmak bakan gözleri, avuç içinden küçük suratı... Balık gibi minicik ağzı... Gelene kadar öpe, koklaya, seve seve helak oldum... İnsanın nasıl da kanı kaynıyor öyle Allah'ım, içim kıpır kıpır oluyor... Hiç doyamadım. Her gün açıp fotoğrafına bakıyorum öyle özledim ki el kadar bebeği...  Şükür ki yılbaşına gidip göreceğim yine inşallah:)


Görünce, sevince anladım ki ben de istiyorum o minicik güzel bebekten:) Zor zamanlar geçti ama o minicik yüzüne bakınca hepimiz unutuyorduk her şeyi...



Gitmeden önce de kendi ellerimle hazırladım bu kapı süsünü. Halkası dahi hazır değil onu bile kendim oluşturdum tamamen... Şekilleri keçeden çıkarıp içini boncuk elyafla doldurup elimde de diktim. Çok zahmetliydi ama zevkle yaptık. Alışık olmayınca, el de yatkın olmayınca ilk defa böyle bir şey yapmaya kalkışınca epey bir zaman aldı yapması:)
Öyle basit göründüğüne bakmayın ben onu bir haftada yaptım:)) Bir sayfada gördüm hoşuma gitti ve yapmaya karar verdim. Orda oldukça düzgün profesyonel bir iş olmuştu. Benim ki acemi işi yamuğu yumuğu hatası falan var ama benden bu kadar çıktı...

Ayrıca Biricik'im de çok yardım etti sağ olsun... Birlikte yaptık. ben yapamam bunu ya dediğimde birlikte yaparız deyip teşvik etti beni ve kendisi de emek verdi...Çok teşekkür ederim canımın içi Biricik'im:)  Ortaya da böyle bir şey çıktı işte:)


9 Ara 2014

DEĞİL Mİ AMA?

Fotoğraf: "Bir hayatımız var, yakında geçmişte kalacak...

Yalnızca ALLAH (c.c.) için yaptıklarımız sonsuza dek kalacak."

İnsan sevme hissini israf etmemeli,
Kim ne kadar sevilmeye layıksa
Onu o kadar sevmeli...
                                  Necip Fazıl Kısakürek
          
        * * *      
Pervane bilmeden ateşe atar kendini,
Balık oltayı fark etmediği için oltaya koşar,
Biz arzuların felaketle örülü bir ağ olduğunu biliriz ama uzaklaşmayız onlardan.
Ne korkunç gaflet!
                                      Cemil Meriç


8 Ara 2014

DALDAN DALA

*Hafta sonu hava iyi olunca dışarı çıkıp yürümek için güzel bir fırsat dedik ve evden Beşiktaş'a kadar yürüdük:) Ihlamur kasırlarının olduğu cadde Beşiktaş'a yürümek için oldukça hoş bir rota. Çok değil bir saat sürdü... Yani bizim normalimizdir:) Daha erken çıkmış olsaydık daha başka rotalar da eklerdik ama akşam erken geldiğinden o kadarla yetindik...


*Yakında doğacak olan yeğenimi heyecanla bekliyorum:) Zaman geçemedi bir türlü:) Bir kaç hafta içinde aramızda olacak inşallah ve ben de yanlarında olacağım tabii ki... Hatta küçük beyimiz için cici bir şeyler de hazırlıyorum kendimce... Bitirince paylaşırım sizlerle de:)


*Yeni dizimiz Elementary. Sherlock Holmes'un Amerikan versiyonu... İlk başta biraz yadırgasam da iyi gidiyor güzelmiş bu da... Burada ki Sherlock Holmes biraz daha mantıklı çıkarılabilecek bizim de anlayabileceğimiz gözlemlerde bulunuyor... Ama yine de Sherlock Holmes dizisinin yeri ayrı :)








2 Ara 2014

AŞK BELKİ

Aralık da geldi, hoş geldi... Zaman nasıl da geçip gidiyor... Küçükken bu kadar çabuk geçmezdi yıllar:) Şu sene de bir geçse, ah şu okul bir bitse, ah bir liseli olsam, ah üniversiteyi de kazansam, o zaman da ah şu ağır vizeler finaller de sona erse, şu iş de şöyle olsa, bu iş de böyle derken derken şimdi bakıyorum da hepsi geçmiş gitmiş. Rayına oturmuş tin tin gidiyor tren.

Artık içinde bulunduğum her anı yaşıyorum olması gerektiği gibi. 
Yaşamak;
Tınısı kulak okşayan hoş bir melodi gibi.
Mutlu, huzurlu olunca şükür elhamdülillah ve de gelecek güzellikleri beklerken vakit geçip gidiyor.
Ömrümü güzel kılan insan; Biricikim'in payı oldukça büyük elbet hayatımın bu güzel dokusunda...
Dilerim hep güzellikleri görür gözümüz, gönlümüz...
Nasipte ne varsa artık...


Ve tatlı bir şiir size...


Her baktığımda, ilk defa görüyormuşum gibi...
Ama; kendimden bile önce tanıdığım...
Her saniye yeniden doğmak gibi...
Ama, asırlardır süren...

Kışa dönmeyen sonbahar; derin, duygulu...
Yaza dönmeyen ilkbahar; serin, coşkulu...

Ilık avuçlarında, kar taneleri...
Güneş sıcağı, gözleri...
Ve sözleri...
Ve sesi...

Böyle olmalı aşkın tarifi...
Ki, tarif edilememeli...

'Resmini çiz!' deseler...
Bacası tüten bir ev belki...
Belki gece yarısı terkedilmiş bir şiir...
Veya kaldırımların kanına giren...
Aşkın ayak sesleri...

'Resmini çiz!' deseler...
Her köşe başı ıhlamur kokar...
Yağmur kokar...
'Resmini çiz!' deseler...
Şehit akıncının dudaklarındaki tebessüm...
Veya...
Gecenin koynuna bırakılan gözyaşları...
Gizli ve mahcup...

Aşk, istemektir belki...
Belki bir ticaret; pazarlıksız...
Bedeli kalbinizdir... Bedeli her şeydir...
Sonrası bir uzun yolculuk...


Sonrası; nasip!
Tarifini sorsalar....
Her baktığımda, ilk defa görüyormuşum gibi...
Az kalsın ölüyormuşum gibi...
                                             Murat Başaran