BİR SEVGİLİYE

Ey aşkıyla Aşk'a aşık ettiren aşık, Ey sevgisiyle En Sevgili'yi sevdiren sevgili, Ey sıcak huzur

BAHARI GETİREN

Ey kalbimin ğöğü! Ey kalbimi kızıl bir sevdayla kuşatanım!

AYNADAKİ SEN

Oysa ne çok özlemiştim seni, bir bilsen yokluğundan utanırdın...

HEP BİR ARADA

Melekleri topladık diye tebessümle söylendi hep babacım...

EVLİLİK AŞKI ÖLDÜRMEZ OLDURUR

Kerem kendi suretini görmeden, sen artık aslına bürün demişler. Ferhat doğduğu gün, isim vermeden bu çocuk ne kadar şirin demişler.

26 Şub 2014

SÜRPRİZ MİSAFİRLİK


Hafta sonu Van'a, sizlere geçenlerde bahsettiğim en yakın arkadaşıma gittik:) Sürpriz yaptık daha doğrusu, haberi yoktu, eşiyle anlaşıp her şeyi ayarlayıp aldık soluğu evlerinde... Birden karşısına çıkınca şaşkınlıktan donup kaldı, gözler doldu.... Sımsıkı sarılmışız. Böylelikle başladı oradaki maceramız... Çok değişik bir duyguydu, çocukluk arkadaşımın evinde olmak... Daha biz geçen sene ikimiz de Aydın'da birlikte dolaşıp dururken, ikimiz de evlenmişiz de evimizde misafir olarak ağırlar olmuşuz birbirimizi. Tuhaf geliyor insana:)

Her şey o kadar güzeldi ki, biz o kadar rahattık ki... Biricik de öyle, en rahat halindeydi. Gezdik, tozduk, yedik, içtik, güldük oynadık, muhabbet ettik, bol bol fotoğraf çekildik... 

Kayak merkezine çıkıp karı da gördük, tekne turu da yaptık... Biz kar beklerken, ilk günler İstanbul'dan da sıcak havayla karşılaştık...Sadece dağlarda vardı kar işte... Hava pek bir güzeldi rahatça gezdik. Göl kenarında Van kahvaltısı da yaptık evde mis gibi kahvaltılar da... Kahvaltı başı sohbetlerden zor kalktık...
Hele son gece  3'e kadar oturup öyle bir muhabbet etmişiz ki gülmekten yıkıldık. Hiç o kadar gülmemiştik hiç birimiz...O kadar şebeklik de yapmamıştık.  Çok keyifli bir son geceydi.. Çok mutlu, musmutlu bir 4 gündü...

Şimdi sıra onlarda inşallah. Dört gözle bekliyoruz tekrar bir araya geleceğimiz günü:)

Fotoğrafların üzerine tıklayıp orjinal boyutunda bakabilirsiniz.

 Tekneyle Akdamar adasına giderken çekilen manzaralar... Göl o kadar durgundu ki şaşırdık. hayal gibi bir göl, çok değişik geldi, Ölü denizden daha ölü...


                      Bu da iskele tarafından çekilmiş Van kalesi... Karşıda görünen yer. 





21 Şub 2014

CAN SEVGİLİYE

* Hafta sonu için bir film önereyim... Geçen senenin filmi gerçi ama izlemeyenler için güzel bir alternatif olabilir. Dev avcısı Jack. Fantastik macera severlere hitap eden bir film... Bol aksiyonlu.


*Hafta sonları blogla ilgilenemiyorum Biricikle vakit geçirdiğimiz gezdiğimiz için... O yüzden bugünden yazayım istedim, yarın Biricikimin doğum günüüüü:))





Varlığına dua ettiğim, şükrettiğim, ömrüme tat katan sevgili.
Sen; sevginin ete kemiğe bürünmüş hali!
Sen; Rabbim'in en güzel hediyesi; hayattaki hazinem..
Sen huzurum... Sen mutluluğum... Sen sürurum...

Ey kalbimin en aşk nakışı!


Ey gülüşüne aşık olduğum, bambaşka ahenkleri hissettiren yâr. Tebessümüyle ruhumu huzura boyayanım... Kalbimden dudaklarıma sevgiyle dökülenim. Her sabah içime en taze, en sıcak umutları dolduran, yüzüme en tatlı tebessümleri bırakanım...

Yumuşacık kalplim, canlar canı eşim...
Seni çok seviyorum:)
Hayırlı olsun yeni yaşın.... Nice yaşlara, sağlıkla, huzurla, mutlulukla ve hep birlikte inşallah....

*
Hafta sonu çok güzel şeyler olacak inşallah:) Bu günü iple çekiyordum. Musmutlu bir hafta sonu olacak inşallah;) Yine çok hoş planlarımız var Biricikle:) Detaylarını paylaşacağım elbet ama bir kaç gün sonra....

Hepinize bol keyifli hafta sonları diliyorum.

17 Şub 2014

BİR PAZAR GEZİSİ

Cumartesi gününün sisli kasvetli havasının üstüne dün açık, bakınca temiz bir gökyüzü gördüğümüz pazar gününü değerlendirelim dedik ve arkadaşımız Ömer'le birlikte düştük yollara yine:) Biraz İstanbul'dan uzaklaşalım dedik ve Karaburun'a gittik, Arnavut köyün oralarda. Akşama kadar hava da hoştu, çok soğuk değildi, şubat hakkını vermiyordu en azından... 

Biraz yol gittik tabii ama manzaralar  da muazzamdı... Yol kenarındaki geniş ,yeşil alanları gördükçe bahar gelmiş buralara dedik, piknik havamıza girdik ve mangalla semaverin kulağını çınlattık:) Karaburun'a vardığımızda her zaman ki gibi fotoğraflarımızı çekmeye başladık...


Karşı tarafta uzunca bir sahili var... Birazdan oraya da uğrayacağız elbet. Şirin de bir caddesi vardı, bir iki tane de olsa pembeye ve tonlarına boyanmış evleriyle birlikte.

Ee karınlar da iyice acıktı tabi, balık yenmez mi hiç, yedik elbet:) Pek güzel sıcak sıcak doyumluk yemişiz :) Sonrasında dolaşmaya fotoğraf çekmeye devam elbet...



                  Biricik Ömer'i çekmek için uğraşırken bir kare de benden olsun dedim :))



Eveet geldik sahile işte;) Biricik'in  harika eseri:) Çok sevdim ben bu fotoğrafı, açısını ve vuran güneş ışığını...







Kolajı yaptığım site fotoğraflarımı her ne kadar sahiplense de Biricik'in ellinden çıkma bunlar da:) Ben de mis gibi kum bulmuşum kaçar mı, hemen değerlendirdim tabi:)




Veee gün biterken son bir kare.... Akşama doğru hava soğudu tabi, biz büzüştük soğuktan, Sonra yorulmuş bir vaziyette döndük evimize:) Güzel bir pazar gününü daha ardımızda bıraktık böylece...


14 Şub 2014

MÜHİM VAKALAR:)



*Küçük bir çocuk gidip de annesine; '' anneciiiii ben kardeşin üstünü örttüm.'' diyorsa hiç durmayın koşun çünkü bilin ki, evde ne kadar battaniye, yastık örtülebilir ya da koyulabilir nesne varsa bebeğin üstüne konmuştur... Kesinlikle iyi niyetle:)

*
Yine küçük bir çocuğa bak buna yaklaşma ''cıısss'' dediyseniz, biraz sonra bir küçük kardeşin çığlıklarını duyduğunuzda hiç durmayın yine koşun çünkü cısss'ın kötü bir şey olduğunu anlayıp, yine de dokununca neler olduğunu şiddetle merak eden o çocuk, merakını gidermek için küçük kardeşini kullanmış olabilir.... Burada kınıyorum o yaramazı:)


*
Sonra efendim küçük bir çocuk yine annesinin yanına gidip '' anneciiiiii ben kardeşe mamam yedirdim'' diyorsa eyvah ki ne eyvah hiç durmayın hemen koşun, yetişin, zira bebeğinizin gözlerinden kulağına ve dahi burun deliklerine kadar bisküvi kırıntılarıyla doldurulmuş ihtimali çok yüksektir:) Ama çocuk bunu tamamen iyi niyetle kardeşini beslemek adına yapmıştır emin olun:)


*
He bir de eğer mahalle arkadaşınızı balkondan, başından aşağı su dökmek suretiyle ıslatmışsanız, dışarı çıktığınızda sizi iki mahalle kovalaması çok olası olup sizinse dayak yiyeceğinizi bile bile bir yandan koştururken bir yandan da kahkahalarla gülmeniz iyice sinir bozucudur. Lakin bilin ki dayak yemez affedilir, daha sonrasında hiç beklemediğiniz bir anda hortumla sulanabilirsiniz:))


Yukarıda yazmış olduğum durumların hepsinin baş kahramanı bizzat ben kendim olup, şimdilerde hem tebessümle hem de şaşkınlıkla hatırlıyorum:) Çok şükür ki yaptıklarımı gidip hemen anneciiii' ye  haber vermek gibi iyi bir huyum da varmış;)

12 Şub 2014

BİR ÇOCUĞA...



Ey nefessiz kalmış çocuk,

Affet beni... Dünyanın yılları içimin asırları oldu sana tek bir nefes bile aldırmadım. Göçtün gittin sandım bu kurak yürekten, ruhtan...
Kim bilir kaç kere boğdum seni kalemimle kararttığım satırlarda...
Her kırıklığında kalbimin içinde kırıkların derinlerine gömdüm seni.
Affet içimdeki çocuk. Uçurumun kenarına gitmeden yemyeşil vadilerin ovaların değeri anlaşılmazmış. İşte taa oralardan geliyorum senin kıymetini tekrar sana iade etmeye.

Özlemişim nefesini be çocuk... Özlemişim içimdeki şen şakrak varlığını. Bakma sen gözyaşlarıma, farklı onlar bu sefer... Taa uzaklardan, sevgiliden geliyor onlar. Boğmak için sel olmuyorlar, bilakis can vermek için ab-ı hayat oluyorlar. Bırak en derinlerine işlesin bu damlalar, nüfuz etsin ki bir daha kurak mevsimin olmasın, hep yeşil kalsın içinde koşup oynadığın vadiler...
Tadı bile farklı bu damlaların ki artık aktığı yanakta yara değil güller açıyor...

Gül, koş, gene sev, gene coş... Senin mevsimindir bu mevsim, artık her mevsim...
Ölene kadar bu mevsimde yaşamak için dua et ey çocuk...


(Bir gönlün aşka boyandığında sevgilinin gelişiyle içindeki çocuğa seslenişidir;
Biricik'imden;)



10 Şub 2014

KAPA GÖZLERİNİ GÖZLERİME


Bir hasret ki,  çıkıyor şimdi yorgun kafesinden.
Süzülüyor,
Kirpiklerime tutunuyor inceden.
Sicim sicim yüreğime düşüyor, yakıyor.
Titreyen sesimde adın dilleniyor sevgili.
Bir seyyah ki gönlümde saklı; Gözlerin.
Edasına kapılıp, çarpıyor sağa sola hayallerim.
Dağılıyor etrafa ,
Topluyorum
Ve işliyorum yüreğime nakış nakış  gözlerinle birlikte.
Durma öyle ne olur , durma.
Kapa gözlerini gözlerime sevdiğim, kapa...

7 Şub 2014

ÇOCUK YÜREĞİNİN EN AŞK HÂLİ



Kesmiştim ümidimi senden.. Gelmedin..!
Vazgeçtin benden…


_Ben mi, Seni seven çocuk.. ?? Sen baksana benim gözlerime hele bir,
bitmiş solmuş bir sevginin izine rastlayabiliyor musun??Böyle ışıl ışıl bakarlar mıydı seni sevmeseler?Ya sevdiğin şapkam, olur muydu başımda hiç??


_Peki ya ben??

Hep bıraktığın günkü gibi bekledim zerresini bile eksiltmeden

sevgimin..

Asıl seven benim, sen değil!
Neden gittin beni bırakıp??

Çok ağladım... Gözüme toz kaçtı numaralarını yemiyor artık kimse
Hırçına da çıktı adım senin yüzünden
Ben yine hep iki tane aldım o sevdiğimiz kalpli şekerlerden..
Ama sen yoktun ki..

Bakkal amca bile seni sordu...
Omuzlarımı silkip dudaklarımı büküp çıktım…
Ve hep sakladım senin şekerlerini.
Hiç birini yemedim..
Bak bugün de kaldı elimde şekerin !
Yoksun diye sen, koyamadım hiç tebessüm dudaklarıma..

_Kırmızıyı çok severdin.. Güllere de vurgundun ya bu yüzden
Gül istemiştin ya hani benden
İşte Bak kucağımda güllerle..! geldim ben sana..

_Bu kadar uzun mu sürdü bana güller getirmek..??

_Biliyorum biraz uzun oldu
Oysaki yüreğimden bir tutam sevgi de serpiştirip öyle ektim toprağa
Hızlı büyümeleri için..
Her gün suladım hep gülümsedim sana gülümsermiş gibi..
Onlar senindiler ya; seni anlatm sana bol bol..
Ama yinede beklettiler..!
Ben de bekledim..!

Zaman aldı büyümeleri ama bak büyüttüm işte!
Ellerimle, sevgimle, şevkatimle ,tebessümümle
Ve en güzeli ruhumda sakladığım sevginle büyüttüm
Sana getirmek için ..!
Her birine sevgimi işledim nakış nakış..
Kokla bak; sen ve ben kokuyorlar ..
Hadi al..!



Gözlerim doluyor aman sen neredesin
Ellerim donuyor aman sen neredesin...

Güzel bir şarkıyla da güzel bir hafta sonu olsun hepinize:)





6 Şub 2014

AKLIMIN GÖTÜRDÜĞÜ YERLER



Aklım Aydın'da, geçenlerde bahsettiğim çocukluk arkadaşımda ... Bensiz dolaşıyor ama telefon eşliğinde alışverişinde beni de yine yanında hissettiriyor:)


Aklım, elimden bir şey gelmediği, somut bir şeyler yapamadığım, sadece zar zor sesini duyabildiğim hasta annemde..( Şiddetli öksürük, halsizlik, ortalık hastalığı sanırım)


Aklım Erzurum'da teyze ve dayılarımla birlikte olan Esoşum'da(kız kardeşim). Ah orda ben de olsaydım:)


Aklım tüm sevdiklerimde yani bugün:)  Herkes evlenip dağılıp farklı yerlere gidince oluyor işte böyle haliyle. Her tarafta yüreğinizin, aklınızın bir parçası kalıyor... Gerçi ben her tarafa yetişiyorum belirli aralıklarla Biricik'im sayesinde, her bir tarafa götürüyor beni sağ olsun, özlem gideriyorum ama yine de oluyor işte zaman zaman...


Aklım şuan hepsinden çok sevdicekte, O'nu düşününce mutlu oluyorum gelecek ve huzur getirecek bana biliyorum. Eve gelsin de hepsinin yerine sımsıkı sarılayım ... Gelsin de bugün gezgin, sessiz olan ruhumu sarıp sarmalasın o sevginin ete kemiğe bürünmüş haliyle...

Gelsin de evimin duvarları tebessüm etsin, selama dursun... Benim ruhum da şenlensin evimizinkiyle birlikte...



5 Şub 2014

GÜL KOKUSU; PEYGAMBER TERİ


...
Kokuya ve onun sırlarına dair bilgim her gün artarken, bütün ruhların, bu arada Âdemin bile ruhunun yaratılmasından önce, mutlak bir habercinin ruhunun yaratıldığını anlattı Nihâde.

Bu Peygamberî ruhun öyle bir ısı ve parlaklık taşıdığını ki dayanamayarak terlemeye başladığını. Her şeyi yaratan Rabbin yere dökülen bu ter damlacıklarından gülün ruhunu yarattığını.


Bu yüzden evren kendisi için yaratılan Peygamber ete kemiğe büründüğünde, yürürken kendisinden gülün ruhunun kokusu geldiğini ve dahi bu kokunun gülden Peygamber terine değil, Peygamber terinden gülün ruhuna ödünç verildiğini. Ezeli ruhu taşıyıcı bulunan ve bütün kokuların anası olan Peygamberî terden yaratıldığı için gülün kendisine bakanda tanışıklık duygusu ve bir hatıra uyandırdığını, aynı anda dokunma ve gülümseme arzusu verdiğini. Ondan öğrendim...

İlk okuduğumda çok etkilendiğim paylaşmaya değer bulduğum güzel bir yazı. İsimle ateş arasında kitabından...




2 Şub 2014

YILDÖNÜMÜ

Evlilikte 1.yılımızı doldurduk bugün:) Daha dün gibi desem yeridir hani:)
Nasıl da çabuk geçiyor zaman...
Mutluyuz, huzurluyuz çok şükür.
Ve birbirimizi çok seviyoruz...