BİR SEVGİLİYE

Ey aşkıyla Aşk'a aşık ettiren aşık, Ey sevgisiyle En Sevgili'yi sevdiren sevgili, Ey sıcak huzur

BAHARI GETİREN

Ey kalbimin ğöğü! Ey kalbimi kızıl bir sevdayla kuşatanım!

AYNADAKİ SEN

Oysa ne çok özlemiştim seni, bir bilsen yokluğundan utanırdın...

HEP BİR ARADA

Melekleri topladık diye tebessümle söylendi hep babacım...

EVLİLİK AŞKI ÖLDÜRMEZ OLDURUR

Kerem kendi suretini görmeden, sen artık aslına bürün demişler. Ferhat doğduğu gün, isim vermeden bu çocuk ne kadar şirin demişler.

22 Ara 2015

MEVLİD KANDİLİ

Bugün Mevlid kandili, yani , Peygamber efendimizin (S.a.v) doğum günü.


O ki, sevgi, şefkat, merhamet ve rahmet Peygamberidir bütün alemlere...


Bir gün huzurunda titreyen bir adama; ''Arkadaş titreme! ben kral değilim, Kureyş'den kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum.'' demiştir.





Ne kadar güzel bir duadır bu, kabul edilecek olan duası ümmeti için olmuş O en sevgilinin !


Müminlere rahmettir O! Dünyaya ümmetim ümmetim diyerek teşrif etmiş, Mirac'da Rabb'inden ümmetinin AF VE MAĞFİRETİNİ dilemiş, ebedi aleme  irtihal ederken de ''Ümmetim, ümmetim '' diyerek irtihal etmiş ve kıyamet gününde de, müminlere şefaatçi olacağını müjdelemiş bir Peygamberdir... 


Peki bizler acaba hakkını vererek sevebiliyor muyuz O'nu ya da tanıyor muyuz, ne kadar çaba sarf ediyoruz bunun için?


Bazı yabancı ilim ve bilim adamlarının Peygamber Efendimiz (sav) için söylediği düşündüğü sözlere bakın;




“Kral ve vezirler gibi azamet ve debdebe perdeleriyle gizlenmiş değildi. Kendi hırkasını kendi yamalar, kendi ayakkabısını kendi tamir ederdi. Harbe gider, ashabı ile istişare eder, emirlerini onlarla beraber verirdi.


Nasıl bir insan olduğunu her yönü ile kavminin bilmesi için böyle yaptı. Ona artık, siz ne isterseniz öyle deyiniz. Dünya’da taç ve ihtişam sahibi hiçbir imparatora, yamalı bir hırka içindeki bu insan kadar hürmet ve itaat edilmemiştir. Yirmi üç yıllık dünya imtihanı, gerçek bir kahraman için lüzumlu bütün unsurları taşımaktadır.”

Thomas Carlyle (Meşhur İngiliz Düşünür)


Ben şunu iddia ediyorum ki, Hz. Muhammed en seçkin bir kıymettir. Yaradan’ın, böyle ikinci bir vücudu imkan sahasına getirmesi de ihtimalden uzaktır. Seninle aynı asırda bulunamadığımdan dolayı üzgünüm Ey Muhammed…

Prens Otto Von Bismarck (Modern Almanya’nın ilk şansölyesi -başbakanı)





“İnsanlar her şeyden daha fazla Muhammed’e kulak vermelidir. Diğer bütün sözler, onun karşısında boş sözlerdir.”

Thomas Carlyle (Meşhur İngiliz Düşünür)




Hz. Muhammed (sav) toplu halde yapılan ibadetin o muazzam gücünü, tarihte ilk temsil edip gösteren insandır. Hiç şüphe yok, ki, çok geniş mikyasta, İslâm’ın kudreti, günde beş vakit kılınan namazın kudretinden kaynaklanmaktadır.

J. H. Lenison, Emotion as the basis of civilisation









“Şöyle bir göz atmakla, Hz. Muhammed’in, bütün vasıflarını ve kahramanlıklarını görmek mümkündür. Bunlardan bazıları Peygamberliğinin ilk günlerinde ve bazıları da peygamberliğinden sonra olmuştur. Eşsiz mucizeleri gördüğüm zaman, O’nu rütbe bakımından insanların en büyüğü ve en yücesi olarak mütalaa ediyorum. Hatta; insanlık O’nun bir benzerini görmemiş ve görmeyecektir de…”

Aziz, Prof. Bosworth Smith (Mohammed and Mohammadanism, London 1874)











 Büyük İslâm Peygamberi Yüce Yaratıcı’nın katına çıkıp onunla buluşmuştur. Ben Mirac’a bütün kalbimle inanıyorum.Fyodor Mikhailoviç Dostoyevski (Meşhur Rus Yazar)



“Hiç kimse Hz. Muhammed’in prensiplerinden daha ileri bir adım atamaz. Avrupa’ya nasip olan bütün başarılara rağmen bizim bütün kanunlarımız, İslâm medeniyetine bakarak çok eksiktir. Biz Avrupa milletleri, büyük medenî imkânlarımıza rağmen, Hz. Muhammed’in son basamağına varmış olduğu merdivenin daha ilk basamağındayız.”Johann Wolfgang von Goethe (Alman Şair ve Yazar)



İnsanlığın sorunlarının üst üste yığılarak nerdeyse çözülmez hal aldığı günümüzde Hz. Muhammed’e her zamankinden daha fazla muhtaçiz. Eğer O aramızda olsaydı bütün bunları oturup bir fincan kahve içme rahatlığı ile çözerdi”George Bernard Shaw ( İrlandalı dramatist, sosyalist düşünür ve 20.yüzyılın önde gelen tiyatro yazarlarından)








14 Ara 2015

CİNSİYETİMİZİ ÖĞRENDİK :)

Uzun bir zaman olmuş yazmayalı... Bu arada bir haftalığına Aydın'a gidip geldim. Bütün kardeşler toplandık yine. Yeğenimi gördüm, doyasıya sevdim aslında sevmelere doyamadım desem daha doğru olur.
Ne kadar çok seviliyor yahu o ne güzel sevgidir o ne güzel candır. Bu kadar mı şirin bu kadar mı tatlı olunur:)
Keşke yakın olabilseydik diyorum hep. Uzak olmak zor.


Gelelim bizim minik kuzumuza:)
16. haftamıza giriyoruz artık, görünürde hala pek bir büyüme olmasa da yavaş yavaş emin adımlarla büyüyoruz aslında. Kilom hala aynı. hiç kilo artışım olmadı ama bu durumun değişeceğini, bundan sonra artık kilo alımı gerçekleşeceğini biliyorum üçer beşer:)


Cinsiyetini öğrenmek için gittiğimizde, karnımda savurduğu tekmeleri keyifle izledik. Yine güle oynaya bir doktor randevusu oldu.


Veeee abileri, ablaları, teyzeleri, amcaları! Öğrendik kiii bir kızımız oluyor inşallah:)


Kıpır kıpır bir kuzucuk:) Bağdaş mı kurmadı, tekmeler mi savurmadı, sonra ayaklarını birleştirip kaldırıp havaya mı dikmedi:) Tam da doktor teyzesi ayağını gösterip parmaklarını sayarken. Onunu da birden, buyrun şimdi sayın rahatça der gibi kaldırdı, bakın :)





13 Kas 2015

12. HAFTAYA DOĞRU




Çok şükür o kabus gibi mide bulantılarını yaşamadan geçiriyorum ilk zamanlarımı. Ufak tefek durumlar haricinde pek bir sıkıntım yok elhamdülillah. Ama bazı akşamlar yerinde duramama oksijenim tükenmiş gibi hissetme, bacaklarda böyle sanki kalkıp yürümem için beni kışkırtan bir rahatsızlık hala devam ediyor. Akşamın bir vakti, 10, 11 12 hiç fark etmiyor, o hale gelince hemen dışarıda alıyoruz soluğu...


Üç gün sonra 12. haftama giriyorum. Öyle pek bir şeye aşerdiğimi söyleyemem. Çok fazla bir şey çekmiyor canım. Tuzlu ,ekşi de isteyebiliyorum, tatlı da...
Hatta geçenlerde nereden aklıma geldiyse haşhaşlı tatlı istedi canım ama kendi yaptığımı da istemiyorum.Ben de dedim ki , nasılsa iki hafta sonra inşallah Aydın'a gideceğim, orda yaptırıp yerim. Gelin görün ki Biricikim dayanamadı baktım almış gelmiş malzemeleri ben yaparım dedi:)) yaptı da, ben de afiyetle yedim:)


Hamile olduğumu pek hissetmiyorum . Ne zaman hissedeceğim ben minikimin hareketlerini yaa, merakla ve istekle bekliyorum. Aslında şuan hareket ettiğini biliyorum ama çok minik olduğundan hissedemediğimi de biliyorum. Arada sırada karnıma dikkatlice bakarken yakalıyor Biricik beni ve N'oldu tekme mi attı diye dalga geçiyor hemen:)


Acaba nasıl bir şey ki hareket etse de anlar mıyım, ilk zamanlar anlayamam belki de. Bilen anneler siz ilk ne zaman hissetmiştiniz bebeğinizin hareketlerini ve tarif etmek gerekirse nasıl tasvir edersiniz? :)

6 Kas 2015

YA NASİP




Ne kadar hesap yaparsanız yapın,
Hesapta olan değil,
Nasipte olan gelir başınıza...

27 Eki 2015

AYNI GÜNEŞİN ALTINDA BEKLİYORUM





Ilık bir sonbahar,
Yine aynı ağacın altında kık dökük tahta masada kuruluyor hayaller
Bir bardak kahve ve saçları okşayan güneş eşliğinde.
Yüzde buruk bir tebessüm, kendi kendine konuşan dolu gözler...
Küçük bir defter, sayfaları rüzgarla cilveleşen,
Heyecanla bekliyor kuşansın diye en güzel hatıralarla.
Aşkı yazmaya hasret eski odun bir kalem hemen oracıkta,  nihayet alınıyor ele
Ve bir şarkı dile geliyor önce ; '' Avuçlarımda hala sıcaklığın var ,inan
Unuttum dese dilim yalan, billahi yalan vallahi yalan.
Hasretindir  içimde hep alev alev yanan.'' 
Derin bir iç çekiş sonrası son satırlara imza atıp bırakılıyor;


Gel artık ey sevgili, kahven bile hazır bak,
Ben hala aynı yerde, aynı ağacın, aynı güneşin altında, aynı kırık dökük tahta masamızda,
Aynı aşkla,  bekliyorum seni sevgili...






26 Eki 2015

DEĞİŞKEN HALLER

Yeni evimizin çevresine alışma çalışmaları hala devam ediyor. Sanırım biraz uzuuun sürecek bu durum:) Bir güzel tarafı var ki güneşin batışını o güzel manzarayı her anıyla izleyebiliyorsunuz ve her akşam gün batımında harika renk geçişleri oluşuyor göz alabildiğine görüyorsunuz karşı taraf boş olunca...Şu an en iyi tarafı bu yani.


Bizim minikten sebep oldukça şişkin mi şişkin zamanlar geçiriyorum hatta akşam belli bir saatten sonra nefesim kendime yetmiyor bunalıyorum bir şeyler oluyor sanki vücuduma, işte o vakit Biricik yetişiyor imdadıma, hadi kalk yürüyüp gelelim diyor, sitenin içerisinde aksam saat 10 da 11 de iniyoruz mutlaka, biraz temiz hava alıp, yürüyüş yapıp geliyoruz da öyle kendime geliyorum:)


Bir de ağzımda öyle çirkin bir tat var ki, bütün bir akşam o tat ağzımda ne yesem içsem geçmiyor. Çikolata bile işe yaramıyor. Çok rahatsız edici bir tat. Normalmiş, okudum biliyorum da, bir an önce geçmesini bekliyorum ben:) Hem çok çabuk acıkıyorum hem de yiyesim gelmiyor :)
Bu aralar böyleyim yani:)


Bir de merak etmeden duramıyorum acaba iyi mi bizim kuzucuk, napıyor hareket etmeye başladı mı...
Bir sonraki doktor kontrolümüzü merakla beklemekteyiz... Görmeyince insanın içi rahat etmiyormuş:)

16 Eki 2015

PIT PIT ATAN İKİNCİ BİR KALP:)

Elhamdülillah...Artık bizim de minik bir kuzucukumuz var. Böyle güzel bir haberi vermek nasip oldu sonunda.
Hamileyim çok şükür:) Bayramla birlikte hediye geldi:)
Henüz bir pirinç tanesi kadar ama böğürtlen tanesi olma yolunda ilerliyor inşallah:)
Kalp atışlarını hem duyduk hem gördük.
İlk defa o an gerçekten idrak edip varlığını, heyecanlandık...



İçimde minicik bir zerrecik can büyüyor ve insana dönüşüyor. O kadar minik olmasına rağmen kalbi atıyor...
Ey bütün şefkatlilerden daha şefkatli
Ey lütuf ve keremi en yüce olan
Ey yarattığı her şeyi en güzel yapan Rabbim, ne güzel, ne büyüksün, Subhansın yâ Rab!


7 haftayı bitirmek üzereyiz. İnşallah sağlıkla sıhhatle gelişip büyür kuzucuk...
Seni sağ salim kucağımıza almayı da nasip etsin Rabbim inşallah.









15 Eyl 2015

YENİ BİR BAŞLANGIÇ




Yeni evimizdeyiz artık.
Huzurla, sağlıkla , hayırla, aşkla oturmayı nasip etsin Rabbim.
Bir de minnacık bir yürek daha nasip olur  inşallah... Öyle güzel haberleri de yazarım bir gün inşallah.


Geçtiğimiz bir ay nasıl geçti anlamadık taşınma süreci, sürekli bir koşuşturmaca derken.
Bu arada fark ettim ki, özlemişim ben ailemi, Aydın'ı. Neyse ki, gün gelip çatmış da hafta sonu gidiyormuşuz meğer bayram için...



















11 Eyl 2015

KALBİN ÇAĞIRDI BENİ




Aklarla cilveleşmeye başladığından beri saçlar,
Daha çok dalar oldu uzaklara bakışlar.
Uyudum ve gözlerine uyandım bu gece.
Bir rüyanın efsunuyla uçtu ömrüm yeniden hatıraların kucağına
Kim derdi ki , yıllar sonra bir rüyada yine geleceğiz göz göze seninle
Korkunun kaybolduğu o derin, masum,  çocuksu gözlerle;
Beni aşka çağıran gözler...
Bir mutluluk sonrası
Kirpiklerinin ucunda zoraki tutunan o minik damlacığa takıldı bakışlarım yine
Ve ruhumu öylece orada bıraktım da  uyandım
Çünkü
Kalbin çağırdı beni aşka yine...








2 Ağu 2015

MOBİLYA TAVSİYELERİNİZ?

Nihayet ev işini halletmiş bulunuyoruz. Mecidiyeköy'ü cok arayacak gibiyiz :( ya hadi hayırlısı. Çevre ve uzaklık içimize hiç sinmese de site ve ev oldukça sindi...

Taşınma sürecine girecegiz yavaştan. Ay sonuna dogru ancak taşınmış oluruz sanırım. Bu arada ben daha anca alacağım eşya:) Biricikin bekar evine gelin geldim yani. Bir kaç parça eşya alıp oturduk.(ha taşınıyoruz ha taşındık derken eşya almayı ertelemiştik.) Yeni gelin oluyo sayilirim şimdi :) :p 

Gel gelelim ki eşyaları nereden almalıyım konusunu araştırınca, o çok iyi bildiğimiz markalarda bile dolusuyla şikayetleri görünce eyvah yandık dedim... Ürünün bir ay 45 gün içerisinde teslim edileceği söylenip teslim tarihinin üzerinden bir ay geçmesine rağmen hala teslim edilmediği sürekli oyaladıkları, yeterince ilgi göstermedikleri yazıyor bolca... Ben güvenilir ve de daha düzgün bir alışveriş süreci olsun diyerek online mağazalardan kaçınırken gördüm ki hiç de farklari yokmuş diğerlerinden... İlla ki zamanında teslim edilen düzgün teslimatlar da vardır da o şikayetleri okuyunca insan korkuyor.

Ne önerirsiniz??? Aman sakın kapısından bile geçme diyeceğiniz yerler varsa bileyim:) ve ya beğendiğiniz tavsiye edeceğiniz yerler.

23 Tem 2015

VER BİR KARAR






En kötü karar  kararsızlıktan iyidir dimi.
Kararsızlık yoruyor insanıııı.





7 Tem 2015

NEEE YOKSA TAŞINIYOR MUYUZ!?

2012-11/taşınmak 11-1353317579.jpg


Bu sene Ramazan nasıl geçiyor anlamıyorum. Geçen sene son saatlerde artık halsiz düşerken bu sene ne acıkıyor ne susuyorum... Oysa ki iftar saati daha geç ve de oruçlu saat sayısı fazla. Rabbim veriyor sabrını sen yeter ki tutmak iste, tut... İbadet olmasının, kulluk vazifesi olmasının yanında beden için de öyle faydalı ki aslında... Vücudu açlık kadar onaran başka bir şey daha yokmuş, bir doktordan duydum geçenlerde bir programda...


Bayrama da fazla bir şey kalmamış. Bu bayram Ürgüp'teyiz inşallah, geçen seneki gibi uçağı kaçırmazsak tabii:) :p


Başka telaşlarımız da var bu aralar. İki buçuk senedir ha taşındık ha taşınacağız derken sanırım bu sefer gerçekten o vakit geldi... Bekarlık evinden çıkıyor muyuz ne artık:) Biricik'in iş yeri Davutpaşa'ya taşınıyor yakın zamanda. O kadar yer seçip değiştirdikten sonra gidip orda karar vermişler peh. Aman şükür bunu becerebildiler kaç senede(!) iki buçuk yıldır yok yaza taşınıyoruz olmadı kış o da olmadı bahara yok yine olmadı yaza derken anca başarabildiler karar verdiler :s 


Biz ise nerde oturacağımızı bilmiyoruuuuzzzz:s  iki üç haftadır, hafta sonları sabah çıkıp akşam giriyoruz eve. Sağolsun Biricik'in bir arkadaşı arabasıyla eşlik ediyor bize.
O çevreler de pek oturulası değil gibi geldi...


Olabilecek en iyi seçenek gibi Bahçelievler gözüküyor ama daha uzaklara  gitme olasılığımız da var; Başakşehir, Beylikdüzü gibi...  Olmuşken site içerisinde olsa daha güvenli olsa diye istediğimizden. Öyle uzak geliyor ki yaw oralar...


Ben Mecidiyeköy'e epey alışmışım kalabalık karmaşık da olsa. Buradan çoğu yere ulaşım çok kolaydı bir çok alternatif vardı, hatta öyle ki yürüyerek bile gidip geliyorduk bazı yerlere... Gidecegimiz yeri de benimseriz inşallah napalım ... Biricik'e servis yolları gözüküyor her halükarda. Burada olduğu gibi yürüyerek gidip gelme lüksü sona eriyor öyle gözüküyor ki... Oturulacak ev sinmeli insanın içine diye düşünüyorum, çevresi de öyle...İçimize sinen bir yer ve de ev bulabiliriz inşallah.
Hayırlısı diyorum.



20 Haz 2015

O NE GÜZEL RAHMETTİR


Gönüllere, ruha ve bedene şifa bir misafiri ağırlıyorum. Şükürler olsun kavuşturana. Hem buralardayım hem yokum:)


Koca 365 günde sadece bir ay gelen bu kıymetli misafiri; Ramazanı, hakkıyla ağırlama ve rahmetinden nasibimi alma çabasındayım...



2 Haz 2015

CAN BİLDİĞİM




Havasından suyundan aşk damlayan
Yarim var gül renginde
Dünyaları verseler kar etmez
Olmaz k
i sen denginde

Aşkıdır ruhumda yankılanan
Duyduğum her seste
O can ki sevdası sonsuzumdur
Aldığım her nefeste
Son aşkım ilk yarim can bildiğim
Vefalı sevdiğimsin
Derdimi derdinle böldüğümde


Ömrümü verdiğimsin
....


Ben bu şarkıyı yeni dinledim ve de dinler dinlemez de bunu hemen Biricikime göndermeliyim dedim...  Tüm satırları canı gönülden aynı hislerle hediyemdir sevdiceğe...



21 May 2015

GEZİ NOTLARI; DÜZCE




Gülücüğü içten ve samimi insanlar vardır. Allah her daim onlarla karşılaştırsın inşallah.
Kalbi kin ve nefret dolu insanlar uzak olsun bize...

Yaz mı geliyor ne, bir tembellik bir uyuşukluk hakim üzerimde bu aralar. Bir iki gezi yazım var  ama üşengece gelir mi hiç gelmez:) 

Pek yazmıyorum farkındayım oysa ki gezmeye devam ediyorum. Mudanya ya hafta sonluk küçük bir kaçışımız oldu Biricikle beraber. İyi de geldi.

Geçen hafta Düzce' de teyzemlerdeydim. Kız kardeşim ve yeğenim de vardı. Kuzenlerle de birlikte güzel yerler gördüm, gözüm gönlüm açıldı yeşilin her bir tonuyla, sevdiklerimle beraber hoş vakitler geçirdim... 

Hayran kaldığım Güzeldere Şelalesini paylaşayım sizlerle...




 Koşar adımlarla iniyorsunuz bu merdivenleri sonrasını hiç düşünmeden:))




Göz alabildiğince her yer yemyeşil dört bir tarafınız ...






Gördüğünüz tüm bu manzaralardan sonra bu güzel şelaleye ulaşıyorsunuz... O manzara içinde inmiş olduğunuz merdivenlerin farkına hiç varmıyorsunuz bile ta ki dönüş yoluna girene kadar, aman Allah'ım biz bu kadsar merdiven inmişmiydik ya da nasıl indik diyorsunuz:) Hani teleferik olsa yeri aslında :))


Bizzat orda olmak şu manzaranın içinde , gözünüzün ciğerlerinizin bayram ettiği bir yer kesinlikle...

Buraya varmak için geçtiğimiz O yemyeşil yolları köyleri görünce Ah keşke Biricik de olsaydı dedimm hep:) ne de güzel yürüyüş yapılırdı buralarda saatlerce diye geçirdim içimden, tam bizlikmiş diye:) Muhteşemdi. 

Ben ona harika manzaraları çekip attığımda O da bana iş yerinden, dışarıdaki binaların fotoğrafını çekip gönderdi :)) Mesai den fırsat bulamaz oldu da pek kendileri ama Allah razı olsun ki beni gönderdi. Şimdi bu aralar da arkadaşlarla küçük hafta sonu planları var denk getirebilirsek inşallah bakalım.

 Yâr ile beraber huzur kapımızda başucumuzda elhamdülillah;)


8 May 2015

DOĞUMGÜNÜ VİDYOSU:)

Esoş'umun da Kübüm'ün de (kardeşlerim) doğumgünüydü geçtiğimiz günlerde.  Ben de  bu sefer farklı bir kutlama yöntemi düşündüm ve şu basit ama onları mutlu etmeye yetecek masayı hazırladım:)




Duvara da küçük renkli postitler yapıştırdım ve üzerlerine onlara ait özellikler ve güzel şeyler yazdım... Sonra fon müzik de seçip ayarlayıp vidyo cektim sırayla, önce duvardaki postitlerden başlayarak...Kuzucukun tuttuğu bir de yazı var. Renkli fon kagıdından  kalp kesip üzerine yazıp iğneyle iliştirdim kuzucuka:) Müzikle birlikte ortaya çok tatlı bi kutlama vidyosu çıktı.



Hepsi evdeki malzemeyle hazırlandı:) Kuzucukla eşekimi nişanlıyken almıştı Biricik:) kuru çiçekler yine biricikimin yakın zamanda getirmiş olduğu çiçeklerden. Gül yapraklarıysa buzluktan çıkma:)) Evliliğimizin ilk aylarında Biricikin getirdiği gül buketinden onlar da...  Yapraklarını saklıyorum buzlukta taptaze kalıyor ve gördüğünüz üzere ihtiyaç olduğunda çıkarıp kullanıyorum:))
Mumlar aslında daha fazlaydı daha güzeldi ama çekene kadar bitti bazıları:)



Herkese keyifli hafta sonları...


28 Nis 2015

İÇTEN GELEN

Ey canımın cananı!
Evde her akşam bir şenlik sen gelince...
En çok da ruhumda.

Söylediğin bütün şarkılara
Bu zamana kadar bulduğun, hepsi de birbirinden güzel, gülümseten bütün orijinal hitaplarına,
Beşer saniye aralarla bana sevgiyle seslenişine
Sevgiyi kuşanmış tüm hallerine hayranım bilesin...
Bir de;
Sen farkında olmadan gönlümün aşk kapısını çocuksu bir masumiyetle çalıp, şefkatimi celbeden o güzel kumral kirpiklerine!



22 Nis 2015

SEVGİLİNİN YANSIMASI


                                           

Bir yerlere gidip dönünce, küçük bir boşluk, bir alışma sürecim oluyor ama bir gerçek de var ki; Biricike kavuşmanın güzelliği apayrı.

Şairin ''Hayatımda biri yok, birinde hayatım var '' dediği gibi tam da...








15 Nis 2015

BİR KAÇAMAK DAHA;)




Öğleden sonra inşallah Aydın'da olacağım:)  Olluşumu (yeğenim) görmek için can atıyorummmm çünkü o da Aydın'da... Nasıll özledimm, fotoğraflarını her gördüğümde nasıl pır pır ediyor kalbim Allah'ım. Kocaman oldu minikim, en son gördüğümde bir aylık bile değildi, şimdi 4 aylık oldu tiyzesinin şirini:) Tam sevilmelik zamanı ohh:)


Beş gün birlikteyiz inşallah.  Küçük kız kardeşim, abla çatladın vallahi , çatlamadan gel inşallah diye dalga geçiyor benimle.
Bütün kardeşler yine toplanmış olacağız yani baba evinde:))
Bütün kardeşlerin bir araya gelmesi her zaman gerçekleşen bir durum olmuyor evlendikten sonra.
İşte o nadir ve güzel anlardan birini daha yaşamaya gidiyorum uçarak;)


Hem evde ablalarını bekleyen, birlikte çay saatleri ve film seansları için can atan delikanlı bir kuzucuk daha var:)


Sizlere de sevdiklerinizle birlikte musmutlu zamanlar dilerim.


dipinnotu:) Seni çok seviyorum canımın içi, huzurum Biricikimm. 


7 Nis 2015

HAFTA SONU POLONEZKÖY




 Geçtiğimiz hafta sonu Ömer ve eşiyle birlikte Polonezköy'e gittik gezmeye hiç de fena olmayan havayı fırsat bilip:) Beykoz'da bulunan Polonyalıların yaşadığı bir köy. Eski adı Adampol muş. tatil köyüne dönüşmüş. bir çok pansiyon butik otel bulmak mümkün. Havuzlar da mevcut. Ayrıca yürüyüş yolu ve bisiklet parkuru var. Biz o kısımlara girmedik.

Bolca da piknik alanı mevcut. Kendin pişir kendin ye tarzı da var, malzemeni kendin getirebileceğin yerler de... Biz aslında piknik amaçlı gitmemiştik ama uygun yeri bulunca kendin pişir kendin ye usulüyle yapmış bulunduk pikniğimizi. 


                               Biricike bol bol fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedim tabii:)

                                             Her yerde çiçekler vardı güzel güzel bayıldım.


Bu da küçük ayı görünümlü köpek:)



 Şu güzelim alan oturdugumuz bahçenin hemen yanıydı göz alabildiğine yeşillik... Burada kendini bırakıp yuvarlanacaksın dedim. Sonra bir baktık benim yapmak istediğimi yabancı biri yapıyor. yere yattı ve başladı yuvarlanmaya neşeli bağrışlar eşliğinde, o da yetmedi bir de takla ata ata yuvarlandııı:)
 Piknik yaptığımız mekan buraya aitti. Mari'nin yeri. Kendisi aynı zamanda Polonezköy'ün muhtarıymış. Bir zamanlar oturduğu eviymiş burası.




Bahçedeki hamaktan da nasiplendik tabii;)




Hiiii Biriciikkk koş kooşşş :) Gül ağacı görmüşüm bir evin bahçesinde hiç es geçer miyim:) 





Şu canım bahçeye de bakınca içim açıldı papatyalar, kırmızı çiçekler hepsi pek yakışmış birbirine:)






                                           
                                    Köyün girişinde ağaçdan oyma heykeller var.



















Bunları sevdim özelliikle. 



 Bu üç güleçin aralarına girip onlar gibi poz verdik biz de:) 



                                Mis gibi beyaz çiçekler açmış bu ağaç da çok hoşuma gitti.



Ah şu ev bizim olsaydı keşke dedik:) Çok şirin. Bahçesi yeter zaten. sahibine bağışlasın Allah ne diyelim:)) :D

Şu ev sizin olsun bunu da biz alalım diye söylendik hep evleri gördüğümüzde:)





Güzel bir gündü dostlarla birlikte geçen...