20 Kas 2013

ELİMİZDEKİ KUŞ


 
Anlatıldığına göre, bir köyün yüksekçe bir tepesinde, çocukların pek sevdiği bilge bir ihtiyar yaşarmış..Bilge ihtiyar çocukların her sorusunu ciddiye alır ve mutlaka doğru bir cevap verirmiş. Bir gün iki çocuk ,yaşlı bilgeye hiç bilemeyeceği bir soru sormak istemişler. Küçük bir kuş yakalayıp tepeye doğru yürümeye başlamışlar. Yaşlı bilgenin yanına gelince, çocuklardan biri kuşu avuçlayıp arkasına gizlemiş ve sormuş:
"

Bil bakalım,elimdeki kuş canlı mı ölü mü?"
Bilge gözünü çocukların gözlerinde gezdirmiş bir süre. Uzunca bir sessizlik olmuş... Öyle ki,çocuklar ilk defa yaşlı bilgeyi zorladıklarını düşünmeye başlayıp mutlulukla tebessüm etmişler. Sonunda derin bir nefes almış yaşlı bilge ve soruyu soran çocuğa dönmüş:
"Bu sorunun cevabı senin elinde! Avuçlarıdaki kuşun canlı olduğunu söylersem,onu sıkıp öldüreceksin. Ölü olduğunu öylersem ellerini açacaksın ve kuş özgürlüğüne kavuşacak..

          ***
Ne hoş, insanın kendisine ders çıkarması gereken bir hikayedir bu..  Elimizdeki kuşu sıkıp öldürebiliriz ya da bırakarak özgürce kanat çıprmasını sağlayabiliriz..Hayatta bazı durumlar tamamen bize bağlı yani.. Her birimiz içimizde hayata dair, umuttan, iyilikten, özgürlükten yana güzel tercihlerin yanısıra yine aynı hayata, umuda ve özgürlüğe son verme gibi kötü tercihleri de taşırız..
Sevdiklerimiz de avucumuzdaki kuşlar gibidir.. Avucumuzu sıkıp öldürebiliriz  onları kötü davranışlarla ya da  kalbimizin göklerinde özgürce kanat çırpmalarına izin veririz, güzelce davranıp özgür bırakarak..

Onlara hayat veren ya da kanat bahşeden bizler değiliz elbet,  lakin kanatlarını açamamaları bizim elimizde..
Elimizde sıkıp öldürdüğümüz kuşu uçmamakla yaşamamakla suçlayabilir miyiz?..

27 yorum:

  1. Bu hikaye bana Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile ilgili bir hadiseyi hatırlattı. Kafirin biri eline bir parça ekmek alıp -Bu benim rızkım mıdır diye sormuş. Efendimiz rızkın dese; ekmeği atacak, eğer rızkın değil dese; yemeye başlayacak, bak rızkımmış diyecek. Resulullah'ın cevabı; -Eğer yersen rızkındır. Yemezsen rızkın değildir.
    :)

    Yine başka bir hadisede; kafirin biri eline çakıl taşlarını alıp arkasında saklar. Peygamberimize ne olduğunu sorar. O'nun cevabı yine muhteşemdir.
    -Ben mi avucundakilerin ne olduğunu söyleyeyim; yoksa avucundakiler mi benim kim olduğumu söylesin.
    Ve taşların konuştuğu, kafirin müslüman olduğu rivayet edilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ilk hikayeyi hatırladım denk gelip okumuşrum bir yerlerde ve çok beğenmiştim, kesinlikle harika..,

      Cevap muhteşem, yersen rızkındır, yemezsen rızkın değildir..

      ikinci hikayeyiilk defa duyuyorum ki çok güzelmiş o da..
      çok teşekkür ederim yolcu, bu güzel yorumunla katkıda bulunduığun için:)

      Sil
  2. elimizdeki kuşları özgür bırakmalı ve özgürlüklerindeki uçuşlarıyla sevmeli onları..
    ne güzel bir hikaye:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dimi ama.. katılıyorum, uçmalarına izin vermeli..
      ne hoş cümle olmuş:) teşekkürler.

      Sil
  3. çok iyi yaa.
    :)
    bak bi fıkra var.

    iki adam yolda yürüyo.
    biri ağaca bakıyo.
    aaaa bak guş diyo.
    diğeri ise,
    o guş değil kuş diyor.
    diğeri ise, aaaa ama ne kadar da guşa benziyo diyo.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. senin fıkra da iyiymiş deep :)
      kuş değil guş guş:))

      Sil
    2. :)
      Ben de bunu ilk defa duydum.

      Sil
  4. Farkındayız ya da değiliz.. Aldığımız yanlış kararlarla, yaptığımız hatalarla sevdiklerimize kıyıyoruz..
    Keşke uçup gitmelerine izin versek..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. farkındaysak bu iyi bir şey, aynı hatalara düşmemeye çalışırız en azından.. vermek gerek, uçabilmeliler ki bize yönelsinler..

      Sil
  5. Ben bu hikayeyi kelebek diye biliyorudum

    hatta Ahmet Şerif İzgörenin avucumuzdaki kelebek adlı kitabı var adını oradan esinlenmiş:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet o kelebek hikayesini bilirim:) bu da bir benzeri işte:) kelebek olsun kuş olsun farketmez mühim olan bizim yapacak olduklarımız..

      Sil
  6. Hayatta aldığımız kararları alırken bir ipin üzerinde yürüyormuş gibi dikkatli almak gerekir çünkü her an her şey dağılabilir, zarar görebilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. o kadar emekle zahmetle oluşan şeyleri bir anda dağıtmak çok kolay.. o yüzden çok haklısınız,karar verirken de bu kadar ince düşünmeli...
      teşekkürler:)

      Sil
  7. ah şu bilgeler... ders niyetinde güzel bir hikaye Hayal; elinde tuttuğu o kuş aslında bizim yaşamımız, ama bazen onu yaşatmak istediğimizde hayat izin vermiyor buna bazense hayat izin verdiğinde biz. Her şeyi zamanında yapabilmek... İşin bilgeliği bu aslında. Hayatımızda yaşanan zaman kaymalarına bakarsak bilge olmak çok zor gerçekten...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar

    1. ellimizdeki o kuşla hayatın ve de ölümün kararını tutuyoruz.. hayat izin vermediğinde yapacak bir şeyimiz yok eğeriz boynumuzu lakin bizim elimizde olduğunda kesinlikle izin vermeli yaşamasına.. o kadar yaşanmışlık şu cümleleri kurdurtacak deneyimlerden sonra o zamanlamayı yapabilmeliyiz artık.. zor olsa da...

      Sil
  8. ama bazı kuşlar da çok kaşınıyo :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. güldürdün bak şimdi:) yani tabi olabilir bu da mümkün de yine de sıkmamak gerek avucu;)

      Sil
    2. yok sıkıp canını çıkarcak kadar cani olmayım ama bırakıyım pııırr diye uçup gitsinler :)

      Sil
  9. En kötüsü o avucun içinde kuş olmak... Kaderi başkasının ellerine teslim etmek...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hepimiz başkalarının avucundaki kuş olmuşuzdur farkında olmadan.. aynı zamanda avucumuzda kuşlar olmuştur.. dikkatli düşünceli olmalı insan..

      Sil
  10. bu "hayat bazen tamamen sizin elinizde" teorisinden bazen çok sıkılıyorum. Yanlış anlamayınız..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yok öyle bir şey rahat ol Cem :) yok yahu tamamen bizim elimizde değil elbette, ama bizim elimizde olan kısımları var sadece.. her şey tamamiyle bizim sorumluluğumuzda bizim ellerimzde olsaydı kaldıramazdık biz bu yükü..gelşemezdik hakkından.. baksana elimizde olan kısımlarıyla başa çıkabiliyor değiliz daha..

      Sil
  11. Kelebek hikayesi buu , evet :)
    kuş / kelebek fark etmez , ne kadar güzel mesaj veriyor öyle değil mi..
    İnsan kalbi de o misal.. herşey aslında bizim elimizde ; kırmak da sağ tutmak da..

    YanıtlaSil
  12. hımm kelebek kuş farketmez haklısın.. aynen, anlayana güzedl dersi var içinde.. sağ tutmalı hep.. en azından onun için çabalamalı..

    YanıtlaSil
  13. hep tercihlerimizi yaşadığımızı söyleriz ama buna ben inanmıyorum.benim terchim bir başkasının duvarı olabiliyor ve yıkıp geçebiliyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. her daim tercihlerimizi yaşayamayız bence.. haklısın bazen tam da dediğin gibi olabilir ama buradaki tercihler biraz daha farklı.. gözle görülür farkları içeren, iyi yönde kullanılması gereken ve öyle olduğunda karşılıklı mutluluk uyum yakalatacak türden tercihler:)

      Sil