BİR SEVGİLİYE

Ey aşkıyla Aşk'a aşık ettiren aşık, Ey sevgisiyle En Sevgili'yi sevdiren sevgili, Ey sıcak huzur

BAHARI GETİREN

Ey kalbimin ğöğü! Ey kalbimi kızıl bir sevdayla kuşatanım!

AYNADAKİ SEN

Oysa ne çok özlemiştim seni, bir bilsen yokluğundan utanırdın...

HEP BİR ARADA

Melekleri topladık diye tebessümle söylendi hep babacım...

EVLİLİK AŞKI ÖLDÜRMEZ OLDURUR

Kerem kendi suretini görmeden, sen artık aslına bürün demişler. Ferhat doğduğu gün, isim vermeden bu çocuk ne kadar şirin demişler.

14 Kas 2021

GÜZEL Mİ TATTİLLER!?

Her tatil günü kalabalik, eglenceli,  simsicak kurulan hayaller ve gercekte olan... İstanbulda yasayip da teoride, aslinda yaşamamak🤷 Hem cocuklarla yolun eziyet haline gelmesi, buyuk bir pişmanlık haline gelebilmesi hem trafikten öcü gibi korkmamiz sonucu yasadigimiz ilce sinirlarindan dışarı cikamamamiz. He defasında bir hayalle kafada kurmayla heyecanlanip ayni sona uyanmasi kafanin.😅

12 Kas 2021

ŞİMDİLERDE BEN

 Oylece akip gitmiş zaman... Cocukluk olgunlugun golgesine sığınmış, ara ara gosterir olmus simdilerde kendini...Daha bir kendine cekilmis, sakin. Üc dort yil onceydi sanirim, iki kuzenim; abla noldu sana,  sen eskiden boyle degildin daha civil civil daha sen sakraktin dedikleri zaman farkindaydim ben de zamanin bana getirdiklerinin.

Saça dusen o ilk akla, once bir telaş endam ederken , simdilerde cogalan her bir beyaz telle, ne vakit geldi ömür buralara hissi. Hayatin, bir gun tamamen göç ettigimizde bu dünyadan, bize saglam kazik atacagini daha iyi anladigim yaşlardayim eger ki seni vareden sana en cok deger veren, sevene itaat etmeden yasarsan... Sen O'nu görmezden gelirsen şimdi, kendinden baska hic kimsenin olmadigi, yanina yanina vardığın o vakit de, O seni görmeyecek. Aşırı pişmanlik icerir bir durum katiyetle. Vay haline insanin o zaman. 

 Gecen zaman icinde iki yavrum, emanetim olmuş şükür sebebi. Kendimden yana sikayetciyim, tam olarak şükrümu gösterip yeterince sarip sarmalayamiyorum. Cok sabirsiz öfkeli kendine tahammülü olmayan biri oldum ciktim. Oysaki cok da seviyorum...

Meryem'in ablasiyla deli dolu oynamasi kahkalara bogulmasi, simarip türlü hareketler yapmasi. Sallanan kivir kivir saclari, hadi fotoğraf cekeyim seni diyince hep ayni şekilde gülüp poz vermesi, yarim yamalak kelimeleri... Zeynomun ablaligi, olgunlugu, duygusalligi, bakislarindaki anlamin yuksekligi, akli, zekasi, üzüldüğündeki bakislarinin ok gibi saplanmasi icime...Hepsi yurekte, sevgide kipirti sebebi. Cok seviyorum merkez, hakkini tam veremesem de. İnsallah daha iyi olabilirim zamanla, kendime duamdir hep, sevmedigim, hosuma gitmeyen, farkettigim davranislarimi huylarimi iyilestirebilmek.

 Oyle uzun zaman olmus ki yazmayali.Araya pandemi (corona) girmis esmis kavurmus ortalığı nice canlar göçüp gitmis ki hala da devam etmekte. Rabbim sonumuzu hayirlara cikarsin kurtarsin. 

Artik okunmak gibi bir beklentim de yok, kendime hatira kendime notlar, uzun aralikli da olsa, kalsin yine burada. Cok da keyif veriyormus hala yazmak. Selametle. 

Not: Evde olmayinca hayat arkadaşin, (birkac saatligine de olsa) evin tebessumu enerjisi hep eksik oluyor sanki. 
Not iki: iki çiçeğim de aynı anda huzursuzlanip  aglamistir kos kos kos😅

25 Eki 2019

KALEME DÜŞENLER

Bir yolculuk bu; uzun gibi gozuken ama sonu bir nefes otede olan.
Sen onca boş telaş, koşusturmaca icinde boğulurken bir uyku misali uyuyup uyaniyorsun ki gecip gitmis her şey.
Sanki bir rüya ; efsunlu... Öylesine cekmiş seni icine, inandirmis sonra en guzel yerinde bir irkilme ve gercege uyanış.
Esas lutuf, uyanabilmissen. Elinde kalan ömrü, en buyuk sermayen say . Şuan olmasa bile hicbir seyin, biliyorsun ki bir hazine var ötelerde; bildigin tüm mutluluk ve huzurlardan da öte bir lezzette. Elbette azigi tam olana, heybesi dolu olana. Dünyanın yüküne, üzüntülerine, eksikliklerine aldanma bırakma kendini. Ümitsiz olma sakın ha! Var olduğun sürece ümit hep vardır.


26. haftadan selamlar:) Kardeşinin tekmelerini hissettiğinde yüzünde beliren o heyecan, o tepki öyle güzel ki Zeynom. O güzel mimiklerini verene kurban. Can'ım emanetim can kuzum benim.
Bakalım kardeş kavramı somutlaşınca ete kemiğe bürününce ne olacak tepkin:)

10 Eyl 2019

KIZ KARDEŞ CANDIR

Image result for pembeçiçek

19. hafta yani 4 buçuk aylık oldum.
Yine bir kızımız oluyor inşallah:) Gönlümden geçen de buydu. Teşekkür ederim Allah'ım diyorum her fırsatta.

Sıkıntılı dönemlerimi de atlattım çok şükür. Artık hızla büyüme evresine geçtik.
Zeynom balım da biliyor seviyor, seviniyor. Herhangi bir sabırsızlık emaresi de göstermiyor, gayet olgun, sakin o da bekliyor,  bazen unutuyor:) E haliyle minik minnoş kızım o daha benim yaa:)

Zeynep'e bir Meryem geliyor inşallah:)

Rabbim sağlıkla kucağımıza almayı nasip etsin ve de kolayca inşallah Çevremden, arkadaşlardan duyduğum, ikinci doğumların ilkine göre daha kolay olduğu. Benim de ikinci doğumum olacağı için açıkçası biraz daha ümitliyim daha kolay olacak diye ama hayırlısı. Bir de kime benzeyecek kısmını merak ediyorum:)) Ablasına benzeyebilir hiç itirazım olmaz:)

8 Tem 2019

YİNE YENİDEN BİR ANNE

Yine uzun bir ara sonrasi kayda geçmesi gereken bir konu için buradayim.
Olmazsa olmazdi. 
Nasipse ikinci kez anne oluyorum. Balım, çiçeğim, gözümün nuru Zeynoma bir kardes geliyor insallah. Hep, acaba ikinci de ne hissediyor insanlar, ben ne hissederim diyordum ama şuan ne hissediyorum henüz cok da farkında degilim, 😅başında olduğumdan ve zor zamanlar gecirdigimden belki. Tamamen atlatmis degilim. İlk zamanlarin verdigi durumlar işte.

Hedefleyip de ulaşamadığım kiloya bu vesileyle ulaştım misal😂 Bir anda cok acıkıp mide bulantısı ve bir el ayaktan fer cekilmesi yaşayip, cocuk gibi cabuk bana yemek yetiştir ay ölüyorum dedikten sonra sadece bir çorba içip şişip tikanmam ve gerisini yiyememem...Hal böyle olunca eridim azıcik.  Fazlasini geri alacagim kesin tabii😂. Şu agzimdaki pis, kötü tat bir geçsin baska birsey istemiyorum. Her hamile yasamasa da yasayanlar anlayacaktır halimden.

Hissetme konusunda  ki bir mutluluk illaki var, şukurler olsun Rabbe. Merak var ve biraz da tedirginlik...  Cinsiyeti belli degil henüz. Olduğu zaman insallah onu da yazarim🙂 Bir kızım olduğu icin duyan herkes bi tane de oglun olur insallah diyor ama bilmiyorlar ki ben yine kız istiyorum😅  Zeynoma buyudugunde, ileride bir dost, yaren olmasi için.

Benim kizkardeslerim oldugundan ve de teyzelerim, bunun ne kadar onemli ve ne kadar guzel bir durum oldugunun insana nasil destek oldugunun farkindayim oyuzden bir kizin bir ablasi ya da kiz kardesi olmali diye düşünüyorum. Tabii benim düşünmemle istememle olacak iş degil bu. Ben en iyisini düşünemem bilemem... En iyisini, guzelini Rabbim bilir. Neyse hakkimizda hayırlı olan, o olsun tabii ki. Her türlü gönlümüz de kucagımiz da açık gelecek olan yavruya. Saglikla gelsin insallah. Bana da sıkıntısız bir süreç nasip etsin... Hoşgeldin yavrum sefalar getirdin. 

14 Mar 2019

ALIŞKANLIKLARIN OLTASINA TAKILAN HİSLER

 
 yol ve kalp ile ilgili görsel sonucu

Okurken Mustafa Cihat'ın derleroğlugil parçasını dinleyin bir yandan da, tavsiyemdir:)

İlk hissedilen duygunun güzelliği, şiddeti.
Tadı bir başkadır ya hani o ilk anın.
 
Sevgilerimiz hani, az kalsın kalbimizin kanatlanıp uçacağını sandığımız. Gözlerimizde yıldızları biriktiren.
Henüz kavuşmamışken tam anlamıyla, tadımlık vuslatlarda, ah baştan aşağı mutluluğa boyanan gönlümüz. Beraber içtiğiniz çayın tadını, salıncakta aheste sallandığınız o akşamı, beraber izlediğiniz filmin verdiği keyfi hatırladınız mı sahi? Yan yanayken susup sadece havayı içinize çektiğiniz anın güzelliği geldi mi aklınıza? Peki o mis kokusunu gecenin, anımsadınız mı tam da şuan? Siz konuşmasanız da, kalpleriniz birbirine kenetliydi ve en güzel cümleleri sarf ediyordu içten içe, hatırladınız mı? 
 
Hatırlayın İlk heyecanlarınızı... Zamanın, alışkanlıkların oltasına takılmış hislerinizi kurtarın.

Belki de kural böyledir.  O ilk heyecanın, duygunun, tadın olmaması normal olandır. En basitinden ilk defa çok iştahla yediğiniz, lezzet aldığınız bir meyveyi düşünün... Her gün yemeye başladığınızda, bir süre sonra o ilk andaki tadı alamazsınız muhtemelen değil mi? Peki bu o meyvenin tadının değiştiğinden midir ? Değil tabii.
 
O meyve hala aynı tattadır, değişen sizin algınız, algıladığınızdır... Lakin  bilirsiniz esas tadını ve unutmazsınız. Bir müddet ara verip tekrar yediğinizde yine hatırlarsınız o tadı.   
 
Sevginiz, şefkatiniz düşmüşse bir kere gönlünüze, hala oradadır esasında aynı haliyle. Siz o ilk anların heyecanının yokluğunu düşünürken, belki çok daha güzel, olgun hallere de bürünmüştür. Verdiği haz, heyecan kılık değiştirmiş hatta somut güzellikler getirmiştir size, onları görmezden gelmeyin. Farkında olun elinizdeki nimetin. Fark edin ki, olması gereken şükrünüzü unutmayın. Her şeyde olduğu gibi sevgide de çabalamak gerek, çabalayın. Olur ya takılır da ayağı bir an, tökezlerse kalbi birinizin, hey sen; diğer yarısı kalbin! Evet evet sen !Tut şefkatle kaldır seni tamamlayanını. Çünkü bekliyor olacak seni en çocuksu haliyle.

Demem o ki;
Hatırlıyorum A'dan Z'ye sevgili.

Can ver bana nefesindeki aşkla.. Sen bana sevda ol , sen bana hayat, sen bana can sevgili...
ve ben sana bir ömür sevgili...
dediğim zamanlardan sesleniyorum sana; hatırlıyorum her güzelliği, her ilkimizi, heyecanımızı Sevgili!

Heeyy! Selam olsun hepinize yaşanmışlıklarımız, en güzel tebessümümsünüz bilin, iyi ki geçtiniz ömrümüzden. 
Hoş gelin siz de gelecek güzelliklerimiz, buyrun geçin gönül köşkümüzden aşkla inşallah.
 

30 Haz 2018

DİKEN ÜSTÜ

Filmin sonunu zar zor getirmek. İcin icini yemek.
Aklinda tedirgin edici bir düşünce varsa...
Bazen gercekten zor. 
Yetememek, yetisememek.
Hep bir diken üstü.
Bu işte bir yanlislik var.



5 Haz 2018

GÖRÜRMÜŞ MEĞER



Bebekler yeni doğduklarında göremezler diye bilinir genelde. Peki doğrusunu biliyor musunuz?
Bebekler doğdukları andan itibaren 25-30 cm mesafeyi görebilirler ve yine bir mucizedir ki; bu mesafe emen bir bebeğin annesinin yüzünü görmesini sağlar... Sübhanallah:)

Gelişim psikolojisi kitabında literatüre girmiş bir deney sonucundanmış bu bilgi, yani bizlerin kulaktan dolma bilgileriyle; yook caanıımm yeni doğmuş bebek ne görecek anca kokuyu algılar, sonradan görür cümlelerinden çok daha sağlam bir bilgi:)

Bu arada üç gün önce 2 Haziran'da 2 yaşını doldurdu Zeynep kuzusu:)
konuşmaya erken başladığı için artık bıcır bıcır konuşuyor da maşallah, öyle cümleler kuruyor ki bazen, hem şaşırıp hem gülüyoruz. Eriyip bitiyor insan o minnacık insandan çıkan cümleler karşısında.

Rabbim hayırlı, huzurlu ve de sağlıklı ömürler nasip etsin güzel gözlü, tonti yanaklı Zeynom.
Her daim salih/saliha insanlarla karşılaştırsın inşallah:)

Seni çok seviyoruz hem de çok. Her hareketine,her mimiğine, varlığına hayranız güzel yavrum, canım, balım, kuzum...

8 Mar 2018

28 YIL SONRA...

Bahsedecek konu mu yok? Ohooo, çok...
Heves mi yok? Tadı mı ?
Bir kere uzaklaştın mı zor oluyor sanırım. Baktım da şöyle bir, performanslar düşMüş listemdeki arkadaşlarda da:) Canlı kalıp tutabilenler, ne mutlu...

Neyden bahsetsem hangi konudan girsem derkeeen en yakın eylemden bahsedeyim de gideyim,

28 yıl sonra... Yaşayıp büyüdüğüm şehirden, evden sonra, baba ocağı değişti...

İlk defa evimize gideceğiz yarın inşallah. Henüz yeni yuvamızı görmüş değilim:)
Evet adres Aydın idi... Artık Erzurum... Memlekete göç, dönüş birazcık erken yapıldı, aslında vaktinde de diyebiliriz. yaşlanınca ne kalacaktı ki niye beklensindi orada o kadar sevilen varken, gurbette ayrılık çekerken...

Oldu oldu güzel oldu. herşey yerli yerine oturana kadar braz zorluklar olmaz mı, e olur da o kadar da olur zaten. o da hallolur ya sonunda inşallah.Herşeyin hayırlısı.

Aydın bitt mi? Tabii ki hayır. Eşimin ailesi var orda. Seviniyorum tamamen kesilmediğinden ilişiğimiz. Onları da seviyorum:) Hiç kimse olmasa çocukluk arkadaşım, bu vakitten sonra kız kardeş diye de adlandırabiliriz biz onu, var...

Aydın_Ürgüp güzergahına artık bir de Erzurum eklendi yani bayramlar için... paylaşa paylaşa artık:))

1 Mar 2018

BEN GELDİM SEVGİLİ,BEN!

Image result for duygusal
Heeeyy !
Çok yalnız bıraktım seni değil mi?
Sahi kırgın mısın bana?

Kızgın mı ya da.?

Bu saatte nereden esti şimdi, hangi dağda kurt öldü diyorsun değil mi? Bir şarkı dinliyorum, çevirip çevirip başa. Bazı şarkılar ittirir yüreği hani; en narininden, adım adım, biraz daha, sonra biraz daha... Bir şeyler söyler sana kalbin, o kadar derinden ve içten fısıldar ki, dayanamaz dile gelmek ister. İşte bu gönlün kalemidir yazan bizzat, gönül kelamıdır tüm bu okudukların da, kabul edersen. 

Ettin mi hı söylesene?

Buraya kadar hala kalbe dokunur bir cümle bulamadın mı yoksa, öylesine deli saçması gibi mi geldi cümleler?

Orada dur bakalım!

Uyarayım, her bir cümle.
Harcanan her bir kelime.
Hatta harf, sevgi deryasında usulca dans ederken çıkıp geldi sana... Yüksek doz sevgi içerir kalbine akana.

Haydi kapat gözlerini ve hayal et şimdi ruhuna dokunan bir müziği. Son seste bırak kendini, aheste aheste sallanırken bedenin, dudaklarına bir tutam tebessüm tuttur. Şimdi bir de sağa sola tatlı tatlı salla başını ve senden bağımsız hareket eden ellerin...Gördün mü, hah işte tam da böyle...Böyle tam da...

Haydi kapat gözlerini gözlerime sevgili, kapat...
İşte böyle sevgili... Mart gelmiş gördün mü?
Ben geldim sevgili ben... Sahi hoş geldim mi?


26 Eyl 2017

SEN NE GÜZEL BİR NİMETSİN İNCİR

Bayram geldi geçti, beklediğim uzun soluklu Aydın tatilimiz de bitti gitti tabii. Uzun olmasına rağmen nasıl geçti gitti günler anlamadık. Koşturmacalıydı. Bir güne bir kaç aile aktivite sığdırdığımız da oldu. Arkadaşlarımızla da bu sefer güzel vakit geçirebildik.

Dalından incir topladık, yedik, incire doyduk şükür. Gerçi olsa şimdi soğuk soğuk yine yerim:)
 Yine, elmanın, üzümün, kestanenin, de tadına baktık.

Tatiller esas Zeynep'e yarıyor. Dedeleriydi, anneanne, babaanne, hala teyze derken seveni, nazını çekeni boldu. Bol bol gezdi, dışarıda epeyce özgürce koştura oynaya vakit geçirdi. He tabi peşinde biz de koşturduk, O yorulmadı ama biz yorulduk. Doğayla oldukça iç içe günler geçirdi, hal böyle olunca gündüzleri nasıl yorulduysa akşamları uyku saatlerimiz çok rahattı. Hemen emince iki pış pış aa gitmiş bile:) Enn sevdiğim:)


16 aylık oldu bu arada. Konuşmaya da başladı maşallah. İki kelimeyi yan yana getiremiyor ama çoğu kelimeyi söyleyebiliyor. Ha iki kelimeyi yan yana getirdiği sadece uuukum vaa cümlesi:)
Nasıl canda bir can nasıl seviliyor, nasıl şirin Allah'ım... Elhamdülillah.

                                                 Dallarından yediğimiz incir ağaçları.




                                                        BiricikiM ve incirler:)

                                                             Kestane ağacı



Çok belli olmuyor ama elma ağacı. Ah ah makine yanımızdaydı ama unuttuk götürmeyi, telefondan da anca bu kadar oldu.
                                           Bu da şam fıstığı ağacı, ben ilk defa gördüm.
Misafir olarak gittiğimiz köy evinde, gölgesinin altında oturduğumuz ağaç...

Bir sonraki Aydın ziyaretimiz uzak değil. Can arkadaşımın doğumu yaklaştı merakla heyecanla bekliyorum. Sağlıkla hayırla sona erer inşallah.

19 Ağu 2017

YETİŞEMEMEK


Aynı anda hem anne hem evin hanımı hem kadın olmak...
Hepsi bir arada tam takır yürüyemiyor. Yani en azından ben yapamıyorum.
İşte bu yüzden bazen yeterli olmadığımı yetemediğimi, yetişemediğimi düşündüğüm anlarım var benim...

Sakin sessiz gece, kulağımda dinlemekten mutlu olduğum şarkılarla bir şeyler karalamak...

Yazmak nasıl da iyi geldi, özlemişim.

8 Haz 2017

NELER OLMAMIŞ Kİ

Aradan 4 ay geçmiş bu zaman içinde:

*Ben 30'uma girdim. Neyse ki hala 25 gösteriyormuşum sıkıntı yok:) Yaşımı duyanlardan duyduğum genel şey aaa hiç göstermiyorsun o kadar var mısın sahiden diye, bu da bana teselli olsun:))

*Biricik'im canım, cananım, yolu yarıladı:D

*Evlilikte 4 yılı geride bıraktık çok şükür, nice nice seneler diliyorum kendimize; hayırlı ,mutlu, huzurlu, sağlıklı...

*Aydın' a gittik, annecim canım ameliyat oldu kötü huylu bir durumu neyse ki atlattı inşallah, hala tedavisi devam etmekte. bu sırada Zeynep bağ bahçe dolaştı, dalından çilek ve de eriklere doyduk şükür.

*Küçük görümcem evlendi, düğününü yaptık, her zamankinden çok oynadım dur durak bilmeden Zeynoma rağmen, çünkü o gürültünün içinde mışıl mışıl uyudu:)) Nasıl uyudu o bangır bangır müziğin içinde bilmiyorum hala:) Sağ olsun iyi ki de uyumuş canım.

*Diğer bir görümcem ilk bebeğini kucağına aldı

*En yakın arkadaşım sonunda hamile :) Yolun yarısını da devirdi hatta... Sağlıkla , güzelce, kolayca en doğalından bir doğumla kucağına alır inşallah oğluşunu.

*Ramazan gelmiş, hoş sefa gelmiş...

*Zeynep'im canım 1 yaşına girdi 2 haziranda ve ilk adımlarını da atmaya başladı elhamdülillah... Oruçlu halime rağmen her gün parka indirip koşuyorum peşinden tin tin mecbur:) Anneyim ben e bi zahmet değil mi:) Biricik de yapıyor aynısını.
He bu arada  küçük hanım babasına karşı aşkla bağlı sanırım, bazen kendimi dışlanmış hissetmiyor değilim; ama ben de senin anneeniiimmmm diyerek tepkimi veriyorum hemen:)

*Öyle güzel hallere girdi ki sevmelere doyamaz olduk. Rabbim sağlıktan sıhhatten ayırmasın inşallah tüm kuzuları...

Böyle işte durumlar. Şimdi bayram kapıda , Rabbim kavuştursun inşallah...


24 Şub 2017

KALPLER ARASI MESAFE


Image result for UZAK KALP
Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp “insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş. Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince, ermiş

“ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak
bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız?”
diye tekrar sormuş.

Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.”

“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.”

Daha sonra ermiş öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz
.”

16 Şub 2017

DÜŞEMEYEN ASANSÖR KAÇAMAYAN UÇAK

Related image

Hava yağdı yağacak akşamın kızıllığı çökmüş, derse geç kalıyorum hiç gidesim yok ama asacak pek hakkım da yok. Heehh işte beklenen kapı sesi de geldi; Faruk hoca da çıkıyor evden, kızı basıyor zile, ''hadi gel bizimle aşağıda bekliyoruz... '' Ben bir türlü hazırlanamıyorum. Tam hazırım ki ayakkabımın teki yok kapının önünde hayııırrr yaa şaka gibiii😮😠. Hemen başka bir ayakkabı kapıp iniyorum. Herkes sıkıntıdan patlamış bir sürü laf işitiyorum haliyle. Araba da ne araba ama nasıl bir model teknoloji bu diye geçiriyorum içimden, çok havalı bununla gide gide derse mi gidilir, yazık yahu...
 
Tam gidecekken karşıda bir toz bulutu, bir sürü gibi, bildiğin bilgisayar oyunundan fırlamış gelmiş gibiler, kabardıkça diken diken açılıyor tüyleri, köpekgillerden...Ürküyor insan. Şaşkınız, gözlerimiz fal taşı.😱😱😱 Nereden çıktı ne bunlar diye. Neyse ki araba uçuruyor bizi hakkını verip, o biçim araba. geride kaldılar çoktan.
 
Kampüs göründü, inme zamanı. Ayakkabılar o kadar sıkıyor ki mümkün değil yürüyemeyeceğim, çıkarıyorum, yerlere basarken de zorlanıyorum bir şeyler batıyor ayağıma,  seke seke yürürken Biricik yanımda beliriyor bir anda:
 
_Bu ne hal yürü gidiyoruz. Diyor,
_Ama ders? Girmem lazımmm.
_ Böyle mi?
_Evet böyle!?
Sonrası mı, bakışlar bakışlar, ah o bakışlaaarr...
 
Ayakkabı alıp döneriz hemen diyor çekiştiriyor elimden. Biz yine koşuyoruz güle oynaya. Hayır desem de pek işe yaramayacaktı zaten:) Seviyorum bu anlık koşuşturmacalarımızı onunla. Ben esasında Onu çok seviyorum...💕💓 Derse de yetişiyorum, ayrılıyoruz orada. Ders çıkışı alışverişe çıkacağım...
 
İçinde kaybolacak kadar büyük bir alışveriş merkezi burası. Nasıl nereden geldim onu da hatırlamıyorum. Haber geldi bir an önce çıkmam gerek çıkışı arıyorum koşar adım, üst  katlardayım, asansöre biniyorum; asansör de hangar sanki mübarek(abartının da bu kadarı pesss😜
 
Tam kapanacakken 10-11 yaşlarında bir erkek çocuğu yetişip biniyor. İneceğim kata basıyorum bir iki kat indikten sonra birden düşmeye başlıyor asansör, neeeyyyyy! Neye uğradığımı şaşırdım o kadar şiddetli bir alçalış ki, kalbim fırlayıp düşecek sanki avuçlarıma. Yapacak bir şey de yok, çok anlık her şey, küçük çocuk sarılıyor bana, bense ondan daha korku içerisinde. Kapatıyorum gözlerimi artık. Şehadet getir şehadet! 
 
O  da ne , birden duruyor asansör ve açılıyor kapısı, ne tür bir şaka bu?! Saniyesinde dışarı atar atmaz kendimi kolumdan yakaladığı gibi bir el çekiştiriyor beni yine. Ne oldu nereye diyemeden uzaklaşıyoruz. Ardıma bakıyorum çocuk kaldı içerideee çıkamadan asansör tekrar düşüşteee...

Yine mi yaaa; koşturuyoruz,
_Sen nereden çıktın nasıl bildin ki burada olduğumu ?
_ Yürü yürü vakit yok.
 Koşar adım ilerliyoruz bir yandan.  O acele telaşla ilerlerken babamı görüyorum kalabalığın içinde, yüzümde kocaman tebessümle babacım diye bağırıyorum. Yoook artıııık hala durmuş değiliz!
 
Babaamm ! baba !bab! Uzaklaştık bile. Neye nereye bu acelemiz onu da bilmiyorum. Geride kalıyor babam be...

Uçak kaçacak be uçaaak diyor, yarım güleç yarım telaşlı yüzüyle. (Bir de güneş vurmuş gözlerine hiii tutmayın beni çok sevicemmm.) Ne uçağı nereye noluyor diyorum ama söyleyeceği yok bakıyorum ki e zaten nefes nefese de kalmışım susuyorum, hızlı adımlarla ilerlemeye devam.
 
Yollarda aceleden çarptığımız takıldığımız ayağına bastığımız ve bir güzel laflar  yediğimiz bir yolculuktan sonra dağılmış vaziyette yetişmiş durumdayız. Koltuklarımızda yerimizi aldık bile. Haydi ozamaannn uçuş ve uyku zamanı şimdi, tutunun kalkıyoruzzz....